İÇBÜKEY YAN(IL)sıMA (ek: 7)

oyuk karanlığın
derinliklerine
kilitlenmişken gözleri,
hala üzerinde duruyorlardı
avuçlarının;
sökülen dişi ve tek dostu aynası !
bedensel ve ruhsal
manada,
simgesel bir çağrışım
gibiydi
onun adına …

aşamalı olarak dönüşüp
gelişiyordu arınma …
elinden alındığında
kılcal damarlar tarafından,
teorik varlığının
ruhsal manada ki simgesi:
derhal,
müdanesiz bir serbestliğe
evirildi bilinci …

zincirleme bir reaksiyon
akışı başlamıştı
ve maddi varlığının
bedensel manada ki simgesi:
avucunda,
bir tutam beyaz toza
dönüşüverdi
ve gittikçe şişen bedeni,
çürümeye bıraktı
kendini …

taze yaranın içine
bırakıldı
dikkatli bir itina ile …
o yaranın içinde
gizlenecekti
artık aynası !
çürüme hızlanmıştı
ve zaman yoktu,
kendi kabuğunu oluşturmadan
görmeliydi
el aynasının yansıttıklarını …

ayna,
genişledi ve inceldi …
yaranın çapı
ölçüsünde
ve kılcal damarların
reva gördüğü tahtında,
kocaman açtı
kısılmış gözlerini ve baktı …
eriyik cam sızan
yaranın içine !



“ siyahlar giyinmiş bir adam duruyor.
ortasından tramvay geçen caddede.

gecenin oldukça geç saatleri …
yanından ve çevresinden insanlar akmakta.

neden orada durduğunu hiç kimse umursamıyor.
dehşet uyandıran bir ilgisizliğin pençesindeler !

siyahlar giyinmiş adam, karşısında ki binalara bakıyor
ve o binaların arasında kalmış dar ve karanlık sokağa.

renkli ışıklarla bezenmiş bu kalabalık caddede,
orada kalmış, kısılmış ve ilgi uyandırmayan karanlık bir sokak.

hayatın önlenemez akışı ve döngüsü içerisinde; nefesleşecek
bir durak gibi, tuhaf sessizliği ve simsiyah karanlığıyla duruyor.

aniden hareketlenerek, yolun karşı kısmına geçiyor
ve günlerdir uzaktan incelediği sokağın tam önünde duruyor.

onda etkili olan ve karşı koyamadığı bir çekiciliği var.
sokağın aşağı doğru kavislenen ve karanlıkla bütünleşen yolu cezp ediyor.

ortasından tramvay geçen caddenin yansıttığı ışık,
sokağın yalnızca dört adımlık mesafesini aydınlatabiliyor.

süregelen yaşamı içine almayan saf ve katışıksız karanlık,
ışığın bittiği tam o noktada başlıyor ve fark edilmeyi hak ediyor.

zaman hızla akıp giderken; zihninde ki ikilem kendini,
karanlığı bilmenin dizginlenemeyen arzusuna dönüştürüyor.

yürüyor sokağın içine doğru
ve yavaşça yutmaya başlıyor karanlık.

teslim oluyor kendi iradesiyle karanlığa
ve siyahlar giyinmiş o adam;

nihayet
silinip, yok oluyor … ”


Hepsi Bu

birinci bölüm burada
ikinci bölüm burada
üçüncü bölüm burada

0 y o r u m :: İÇBÜKEY YAN(IL)sıMA (ek: 7)

Yorum Gönder