sihirli gazoz açacağının çalınması

1.
elini uzattı. sihitli gazoz açacağı parmaklarının ucundaydı. acele etmesi gerekiyordu.
tam dokunacaktı ki...

2.
"tam dokunacaktım ki"
"ee?"
"bir ses duydum.."
"ne sesi?"
"yaşlı, otoriter, güçlü bir ses..."
"ne dedi?"
"bir şey demedi; bir osuruk sesiydi"
"osuruk mu?"
"evet"
"otoriter bir osuruk sesi?"
"öyle denebilir..."
"peki ne yaptın?"
"tabii ki hemen döndüm. arkamda saçı sakalına karışmış, kirli, lekeli beyaz bir elbise giymiş, perişan görünümlü, ak sakallı bir dede vardı"
"ne yapıyordu?"
"hiç? öylece duruyordu."
"ne yani öylece karşılıklı bakıştınız mı?"
"bir süre için... sonra onun zararsız bir tip olduğuna karar verdim ve sihirli gazoz açacağını aldım..."
"ne hissettin?"
"bilmem? alelade bir açacak gibiydi; paslanmış..."
"ee?"
"gazoz açacağını cebime koydum, yaşlı adamı başımla selamladım ve çıkmaya çalıştım"
"niye; zormuydu çıkmak?"
"muydu ayrı söylenir"
"ne?"
"yok bi' şey..evet zordu çünkü çarpım tablosunun yediler kısmını yazmak gerekiyordu..."
"nasıl yani?"
"bir kere yedi eşittir yedi, iki kere yedi eşittir on dört, üç kere yedi eşittir yirmi bir, dört kere yedi eşittir yirmi sekiz, beş kere..."
"pakala yeterli. nereye yazıyordun bunu?"
"bir kağıda, özel bir kağıda. sonra tüm sonuçları toplayıp beş ile çarpman gerekiyor. çıkan sonucu da dijital tarayıcı ile merkez bilgisayara aktarman..."
"mağarada?"
"elbette! yersen!"
"her neyse. ee?"
"ben bu işlemlerle uğraşırken arkadan yaşlı, otoriter, güçlü bir ses geldi..."
"götünü tutamıyor galiba amca?"
"hayır bu sefer osurmuyordu; konuşmuştu"
"ne dedi?"
"ne mi dedi? yanlış hatırlamıyorsam, 'genç, açacağı alabilir miyim?' dedi"
"hadi ya? sen ne dedin?"
"ona dik dik baktım ve 'niye ki?' dedim"
"o ne dedi?"
"elindeki bira şişesini göstererek, 'şunu açacam da' dedi."
"verdin mi peki?"
"vermek istemedim. 'bu kutsal gazoz açacağıdır, bununla bira açman doğru olmaz' dedim."
"o ne dedi?"
"diş kalmamış iğrenç ağzıyla, berbat bir gülümseme sahneledi. 'evlat, her kim olursan ol, yapabileceklerin de yapamayacakların da zaten sınırlıdır' gibi bi' şey dedi."
"bilgece bir laf etmiş?"
"bana da öyle geldi ancak umursamadım. sadece sırıttım."
"ee?"
"bu... de.. de.. deprem oluyor!"
"sence kaç şiddetinde?"
"en az yedi!* her şey kayıyor gibi oldu birden... sanki çok sıcak bir hava dalgası çarptı... ber bat bir duygu!"
"her neyse, geçti galiba?"
"iyi de... hadi yine olursa?"
"korkma, sakin ol... kaldığın yerden devam et..."
"kaldığım yer?"
"bu... ee? bu ne?"
"ha! bunun üzerine o... yahu hala yer altımdan kayıyormuş gibi hissediyorum... sıcaklık da geçmedi? yeni bir tane geliyor sanırım?"
"pekala, en iyisi yat uyu... sonra devam ederiz..."

*4.2 şiddetinde...

1 y o r u m :: sihirli gazoz açacağının çalınması

  1. inanılmaz...
    günüm güzel başladı sayende..
    :))

Yorum Gönder