benzeri ( başlığı da neden böyleydi hatırlayamadım)

Dudaklarım karıncalanıyor. Birtakım garip ritimlerin birleşimi eşliğinde "oldboy"dan bazı sahneler hatırlıyorum. Çalan birşey dikkatimi dağıttı. Yazmaya ara verdim ama okurken anlaşılması imkansız bunun. Sanırım dansetmek için hemen bir ara daha vereceğim. (Sataşıyorum). Zaten o anlarda düşünmüyorum pek..
Şu anın benim için en büyük sorusu saçımı kurutsam mı? kurutmasam mı? Yoksa birazdan mı kurutsam? Biraz mı kurutsam? Hemeeeennn.. Erteleyemeyecek kadar tembelim. Bir an önce bu kafamı meşgul eden önemli sorunu çözmeli ve durağan halime geri dönmeliyim.
Bu iş kısa sürdü çünkü ekrankoruyucu devreye girmemiş. Bekleme süresini nasıl ayarladım bilmiyorum. Belki de geçen zaman sandığımdan daha çook daha uzundur.
Hmm tırnaklarımla ilgili düşünmüştüm suyun altında uzunca bir süre:
- törpülenince hiç de fena görünmüyorlar.. şöyle sivri ve yamuk farklı boylarda görünen her deneyimi her anı her mekanı her her herşeyi yontmalı!
- önce karşı çıkacaktım ama üstüne yine bir sürü soru-cevap akıl yürütme geçince dedim ki kendime matematik yüzünden bu. İki nokta birleşirse doğru, üç nokta birleşirse üçgen (hem de 2 boyuta geçtik artık)
- işte bu son cümleni söylediğinde kafama bir düşünce düştü (gelmesinden daha doğru çünkü gelmek uzun süren bir süreç) neydi o düşünce? şey.. hm, üç boyut neden iki boyutun düzgünlük kriterine göre varoluyor?
- ona göre iki boyut da aslında tek boyutun kriterine göre varoluyor.
- offf ben de noktaya kadar gittim şimdi. Birden nokta olma çok kötü hissine kapıldım. Sanki iki boyutlu gidiyor düzlem de devinip duruyor ben de sadece duruyorum diye düşünüyorum.
- buraya kadar gelebilmen için bekledik. Tüm bu senaryolar çok gereksiz çünkü sen ne kendini görebiliyorsun ne de kendin seni. Kendini uyduruyorsun. Başkalarına bakarak uydur kendini. Daha zahmetsiz..

Reklam arası (Vodafone)

Vodafon nasıl yazılıyor diye Google'a baktıysam zıplama esnasında bir ayağım yere bastı demektir. Tam tam'la yapılan o bir sürü değişik ritmin birleşmesinden olma müzik işte. Bir ayak yerde bir ayak havada.. Üstelik şimdi dönüp yazım hatalarımı da düzelttim. Çok ciciyim ben: Ama bu özgür olmak demek. "Dışarıyı ben oyalıyorum sen içime dal".
Dalmak bu başka bir şey olamaz.

Başka bir haldeyken bu yazıyı okuduğumda nereye varmak istediğimi çıkarmak benim için bile çok zor oldu ki eğer yazılıyorsa diğerleri de okusun diye aslında. Demek ki daha düz kolay anlaşılır anlatımlar gerek. Ne anlatmışım şunu anlatmışım:

* Birarada yaşıyoruz.
* Bir sistemin içinde yaşıyoruz.
* Sistem bana ne yapmam nasıl olmam gerektiğini dikte ediyor.
* Bundan hoşlanmıyorum.
* Ama başka seçeneğim yok.
* Üstelik o kadar iliklerime işlemiş ki tırnaklarımı törpüleyip, saçıma şekil veriyorum.
* Yaşadıklarıma da aynı anlayışla sıfatlar yüklüyorum ( korkunç, ayıp, yıkıcı yıpratıcı gibi olumsuz olanlar fena tabii – depresyona kadar götürebilir) Yaşadıklarımı nasıl yorumladığım önemli. Buna göre mutlu ya da mutsuz olacağım çünkü
* Neyse ki beynimin kelimelerle işlemeyi kestiği neşeli eğlenceli anlar da var
* Ve tabii asıl anlaşılacak olan kendi kendime konuşuyorum
* Bana göre en güzel olan bu anlar da sona eriyor (reklam dinlemişim)

Hala hangi yoldan gideceğime karar verebilmiş değilim. Bilinen, gelenekli, görenekli şablona mı uyayım? Yoksa kendimi sırtlayıp sonunda ne olacağı belli olmayan bir yola mı gideyim?

0 y o r u m :: benzeri ( başlığı da neden böyleydi hatırlayamadım)

Yorum Gönder