çok garip

0 y o r u m
*baktığında insana benziyorum.
*"onu oraya koyma dedim"leri toplasan huzursuzluğun ışık yılını hesaplarsın. bok var!
*dolapta beş bira var, daha doğrusu beş bira daha var, salak olmayın için, hep için, içmek güzelleştirir. boka varacaksa hızlandırır. en azından neyse o olur. ya da olmaz, öyle de güzeldir.
*unutma bunu da yaz.
*elbette ilk dediğim ile son dediğim çok ilgili, gördüğün her şeyin iskeleti vardır.
*iskeleti olan her şeyin göbek deliği vardır.
*göbek deliği olan her şeyin anüsü vardır, maydonozun bile anüsü vardır, bukowski'nin bile!
*sen o kadar susmasan ben bu kadar konuşmam, dedim, lafın arasına girip.
*yani lafı böldüm. yoksa herkes konuşur, öyle susuyor göründüğüne bakma, sen ses duydukça, tabak bardak bile konuşur, manyak mısın nesin!
*tabak bardak sıkıcıdır, hep gördüklerini anlatırlar. eğlenceli olan, görmediklerini anlatanların öyküleridir.
*dün gece camdan içeri jackie chan girdi. ben önce tanrı zannettim. yani, evet, dedim, o gün geldi, oysa ki gelmemiş, gelen jackie chan'miş. merhaba, dedim, merhaba, dedi. öyle baktık birbirimizin yüzüne. neyse camı kırmamış, diye düşünüp uyudum ben. ışık hızıyla girdim o'lum diye düşündü jackie. sabah masanın üzerine bir not bırakmış:
-ışık hızıyla girdim o'lum, korkma! çok aşık oldum ben, sorma! bir türlü iletişim kuramıyorum, o orada ölecek ben burada, sen kendini yorma!
*yürü git jackie dedim sabah tabii...
*çok garip, kolumu uzattığımda parmağım uzuyor.
*neyse asıl konuya geleyim,