gece güzel; uyurken bile.

3 y o r u m
coşkuyla uyandım. sanki çok başka bir dünyaya aittim biraz önce, tüm o kutlama, heyecan, şatafat üzerimde etkili olmaya devam ediyordu ancak karanlıkta kısılmış gözlerim sessizliğin içinde şaşkın kalmış beynime bir ışık parçası, bir pırıltı noktası bile gönderemiyordu.
tuvalete koşturdum; işemeye başladım, sağ elimi fayansa dayayıp. kendime gelsem mi gelmesem mi bilemiyordum. çiş kanalizasyona karışırken, bana verilen "nişanı" hatırladım, "böyle de muhteşem, şöyle de şahane bir insansın; ha gayret, aç gözlerini!" diye haykırmışlardı bana, kaşla göz arasında madalyayı şak diye takmışlar, alkış kıyamet koparken çığlıklar atmışlardı.
neredeyse bir iki dakika önce...
oooonca insan sırf ben yatağa işemeyim diye mi bir araya gelmişlerdi? kendimi -manyak gibi- muzaffer hissediyordum, evet, işte, bunu da hallettik onca biraya rağmen! oh yüce tatlım, bunu da hallettik!
oysa çiş hani?
yani, ne bileyim, çiş!
aman efendim, öyle de bir duygu hali ki, sanki dünyayı kurtardık! şamata bile yaratıyor aklı ikna etmek için bilmem neredeki organlar, et parçaları; hiçbirini tanımam etmem!