Beşgen Kırmızı Kutu

Selamünaleyküm

2001 yılında üniversiteyi bitirdigimde türbülans (bir sıvının ya da gazın hareket halindeki düzensizliğidir.) girdim. Ailemin evinin oldugu Mersin'de yaşamaya başladım. Şimdi olduğu gibi o zamanlarda da gelecekle alakalı planlar yapmıyordum. Orta okulda farkına vardığım büyük korkum askerlik yapılacak mı yapılmayacak mı ve üniversitenin son yılında çok zamansız bir şekilde başıma gelen aşk olayını düşünmekten, bunlar üzerine yazı yazmaktan başka bir şey yapmıyordum. Sanırım aynı yıl Mersin'de sel olayları olmaya başladı ()Bunlar benim göz yaşlarımdı deyip Yılmaz Erdoğan'dan iş teklifi almak var anasını satayım() Çok şeyler yazdım o zaman 10 yazıdan biri tam anlamıyla olanı biteni anlatıyordu geri kalanlar zorlama şeylerdi. bitti.

askerlik yapıldı, aşığın biri denize dalarken digeri gökyüzünde çıkacak mı çıkmayacak mı diye denize bakıyordu. aradaki muazzam mesafe.

yazılabilir bir çok şey tabi ki yazmak istenirse

Şimdi ben İstanbul'da hayat kurmuş bir insanım. Çalışmanın insan hakları ihlali oldugunu düşündüğümden ama bozulup tekrar düzülmenin de o kadar kolay olmadığını bildiğimden işe girdim muhtelif zamanlarda ve muhtelif zamanlarda o işlerden ayrıldım. genelde Mayıs ayına denk gelir bu ayrılma.
Bahar ve yaz aylarında çalışmak katliamdır.

Bu sene mart ayında ayrıldım işten.
yazının basında bahsedilen plansız halimle
biraz düşündüm çalışmadan hayatı idame ettirme üzerine
çok kolay gibi gorunen ama hiç de o kadar kolay olmayan ülkemizde iddaa ismiyle markalaşan oyuna daha bir verdim kendimi.


yazı maksadını aştı bunu bilin



her tarafa bir gidesi var kontrol edemiyorum



yuzumu yıkayacagım tekarar baslayacagım




aslında tam da yazıya baslamadan az oncesiydi anlatacagım


bu sene arkadaşlarımla tatile çıkmadım. çünkü bir çoğu boşanmanın ilk koşulunu yerine getirdiler


hakkaten toparlayamıyorum evlilik hakkında yorum yapmak için başlamadım ben bu yazıya yavvvv



Martta işten ayrıldım .
2 ay sonra Anamur'a gittim.
Son 5 yıldır yanmadıgım şekilde yandım.
Toprağa bastım .
Dişlerimdeki problemi halletmek için Mersin'e döndüm.

Mersin'de üniversite yıllarımdan kalan küçük değerli eşyalarımın olduğu mukavva bir kutu var. Mersin'e her geldiğimde açar bakarım. Bazı elektrik su faturaları felan duruyor. Bu kutunun içinde kırmızı beş kenarlı el emeği bir kutu var. Kutunun kapağında bjork'ün çok güzel bir resmi var, kutunun kapagını kaldırdıgında tabanında p=f(g) kapagının iç kısmında ise cMo yazar.
ben o kutuyu her gördügümde, kapağını her kaldırdığımda 28,29....34,35... yaşında bir çocuk oluveriyorum.
ve her defasında msn de çok da fazla konusmadığım varlığına çok sevindiğim kadına bu duygumu anlatıyorum.

bu sefer biraz ürktüm, çekindim. Çok tekrarlanan bir şey oldu. benim açımdan sorun yok ama onun hayatına bir şekilde müdahale varmış gibi geldi bu düşüncemi de açıkladım

lan mutlu oldum tam zamanı yaz dedim aha bu oldu işte

1 y o r u m :: Beşgen Kırmızı Kutu

  1. ne ilginçsin...

Yorum Gönder