KUTSAL KASE'NİN EREKSİYONİST BEKÇİLERİ

1.

Ben bu sıra dışı yakarışı size yorumlarken şu anda aşağıda saha görevinde olan, kızınız Ephfilya’nın göndermiş olduğu saha bildirim raporu biraz önce elime ulaştı.Kendisi bir süredir bu adamı gözlemek ve kayıt altına almakla yükümlüydü.

Baş Sorumlu Melek gözle görülür bir gerginlikle yerinde rahatsızca kıpırdanıp duruyordu.Kızının ısrarla saha görevlerine yazılıp Gözcü Meleklerin yaptığı işlere bulaşmasından hiç hoşnut değildi.Onu bu derece dik kafalı yapan şey ise, Schopenhauer’in yanında küçüklüğünden beri çok zaman geçirmiş olmasındandı.Bundan hiç hoşnut değildi.

Schopenhauer tüm etkileyiciliği ile konuşmasını sürdürdü.

Ephfilya Birime sunacağı kapsamlı rapora adamın yüzünün ön cepheden çekilmiş bir fotoğrafını da eklemek niyetinde.İçinde bastıramadığı bir fotoğraf tutkusu olduğundan size daha önce bahsetmiştim.Her neyse, elime yeni ulaşan bu raporun “olacak” bendine göre; dünya zamanıyla yaklaşık olarak yarım saat sonra bu adamın masasına iki tane hoş bayanın oturacağı ve bu “çorak kafalı” adamın kafasını meşgul eden şeyler hakkında, bu kızlarla bir takım tartışmalar yapacağı şeklinde bir ifade yazıyor.

Sadede gel Arthur ... ne yapmamızı öneriyorsun!

Tarafınızdan ulaştırılacak yanıtın keskin bilgeliğine yakışır ve anlaşılabilir ölçülerde eklenecek ironi dolu bir nüans farkının ortaya çıkması için, öncelikle bu adamın yanına oturacak olan kızlara muhabbeti başlatma amacıyla söyleyeceği ilk kelimeyi yada cümleyi baz almamız gerektiği kanısındayım.Böylelikle bu adamın içinde bastıramadığı bilinçdışı gerçeklerin en temel doğal durumunu çözümlemiş oluruz.Bu referans sayesinde ona vereceğimiz yanıt zihninde hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde net ve doğrudan yanıtlanmış olacak ve bir bakıma, yanıtlandığına ikna olan bilinci daha sonra bunu inkar etme riyakarlığına kapılmayacaktır.

Yanına oturacak olan o iki kıza söyleyeceği ilk şey, bizim ona vereceğimiz yanıtın anahtarı mı olsun diyorsun Schopenhauer ... doğru mu anlamışım?

Evet doğru anlamışsınız ... kesinlikle o ilk kelimeyi beklememiz gerektiği kanısındayım.

Genel Merkezi Biriminin Baş Sorumlu Meleği bir süre suskunluğa büründü.Sanki derin düşüncelere dalmış gibi görünüyordu.Biraz sonra Schopenhauer’e döndü ve ona:

Ben aynı kanıda değilim ... bu yüzden öneriniz uygun görülmemiştir, dedi.

Onun bu tavrı makamının kendisinden beklediği bilgeliği, öngörüyü ve tecrübeyi kesinlikle yansıtmıyordu.Arthur Schopenhauer için bu yanıt bardağı taşıran son damlaydı.Tepkisini sadece sessizce bir köşeye çekilerek gösterdi.Önerisinin son derece kurnazca ve akıllıca olduğunu biliyordu ve böyle üstünkörü bir şekilde reddedilmesine kesinlikle göz yumamazdı.Özellikle de kendisine karşı güdülen bu saçma ve anlamsız husumet yüzünden.Bu vakayla bizzat kendisi ilgilenecekti.Bu adama ulaştıracağı yanıt sadece onun tatmini için değil; burada görüşleri göz ardı edilen kendisi içinde, bir çeşit saygınlığının iadesi fırsatı ve olanağı olacaktı.

Baş Sorumlu Meleğin işaretiyle ‘Kader Ağlarının Örülmesi Ve İşlevsellik Kazandırılması Genel Merkezi Birimi’nin dev gonguna bir defa sertçe vuruldu.Sonra Birimin başındaki Baş Sorumlu Melek sesini bilerek davudi bir oktava yükselterek konuşmaya başladı ...

Bu kulumuza, derhal üzerinde bir çözüm önerisiyle birlikte detaylı bir broşür hazır edilsin ve bir an önce ona yüzü sürülsün!

Tanrı kelamında bulunan mecazi anlamlarla yüklü üslup çok hoşuna gidiyor ve uygulamaya koyacağı kararlarının ifşası esnasında da elinden geldiğince aynı üslubu taklit etmeye çalışıyordu.

(nihayet birinci bölüm sonu...hikaye devam eder.)

0 y o r u m :: KUTSAL KASE'NİN EREKSİYONİST BEKÇİLERİ

Yorum Gönder