KUTSAL KASE'NİN EREKSİYONİST BEKÇİLERİ

9.
Geceyi Sibel’in odasında ve onun koynunda sonlandırmaya karar veren Tmumkg’un kaygısı ve asıl merak ettiği şey, Zebulun’u da beraberinde getirmesine kızların nasıl bir tepki gösterecekleriydi. Dostunu yalnız bırakmak istemiyordu. Çünkü hiç iyi görünmüyordu. Zebulun’un Duygu’nun üzerinde olumlu bir etki bıraktığını umuyordu. Evet, iyi niyetliydi; epeyce iyi niyetli!

Bulunduğu yerden ona güldüklerini görebiliyordu ama bu gülüş de tuhaf bir şaşkınlık da vardı sanki. Biraz dikkatli bakarsan, yüzlerine yapışan o şaşkınlığı başka şekillerde de çok rahatlıkla yorumlayabilirdin. Artık ciddiye alınmayan birine reva görülen kaygısızlık ve umursamazlık, bununla birlikte ifadeye yerleşen o bilindik yalancı kaypak sırıtış…

Belliydi! Onu istemeyeceklerdi. Kızları o masaya hiç oturtturmamalıydı. Hatalıydı, bunu anlamıştı ama onu bir şekilde kabullenmelerini sağlamalıydı; hiç olmazsa sadece bu geceye mahsus Zebulun’u mazur görebilmeliydiler.

İşin aslı, o komik de bir adamdı doğrusu; misal az önce ne yapmıştı öyle: yıllardır onu dans ederken görmeyen Tmumkg, tuvaletten çıkar çıkmaz insanların arasına karışan Zebulun’un tuhaf figürlerle ve olduğu yerde sıçrayarak sözüm ona bir dans ritüeline kendisini kaptırdığına şahit olmuştu. İşte bu komikti çünkü biraz sıra dışıydı. Ona göre bir şey değildi. Gerektiği yerde mümkün olan en şirin maymunluğu yapmak kendisine has bir özellikti. Kesinlikle Zebulun’a değil. Dolayısıyla bu işe biraz güldü ama Zebulun’un o kalabalık güruhun içerisinden hoplaya zıplaya çıkarak, insanların masalarında kendilerini bekleyen yarısı içilmiş ve kimi içilmeye hiç başlanmamış içkilere musallat olması ve onları ardı ardına devirmesi -midesine indirmesi bakımından- Tmumkg’u öncelikle çok şaşırtmış ve kısa süreli bir paniğe sürüklemişti. Çünkü Zebulun’un bu hareketini görebilecek herhangi bir kişi onu barın anlayışsız ve yarı mafya bozuntusu hödük sahiplerine bildirdiğinde bu düşüncesiz tavrı hiç hoş karşılanmayacağı gibi, sırf millete aksiyon olsun şarlatanlığıyla onu bir güzel tartaklayabilirlerdi. Neyse ki böyle bir şey olmadı ve dayak yiyip dışarı atılmaktan ucuz kurtuldu.

Masalarda duran içkilerin çoğunu diplemiş ve bir süre olduğu yerde dikildikten sonra cam gibi saydam ve donuk bakışlarıyla etrafını süzerek, ağır adımlarla kızların yanına dönmüştü.

Okkalı bir yuh çekmek geliyordu içinden ya…
(...)

0 y o r u m :: KUTSAL KASE'NİN EREKSİYONİST BEKÇİLERİ

Yorum Gönder