KUTSAL KASE'NİN EREKSİYONİST BEKÇİLERİ

11.
Zebulun’un karşısında oturan kızlara anlattığı felsefi argümanlar onların zırnık ilgisini çekmemiş olsa da hemen arkalarında kendilerine kulak kabartan Epfhilya’nın doğrusu çok hoşuna gitmişti. Geçmişte yaşayıp çok şey söyleyen bu adamlara olan ilgisi ve onlar hakkında coşkuyla konuşması Epfhilya’yı şaşırtmış hatta Zebulun’un bu naif hali onu epey etkilemişti. O rol kesen, hesaplı davranan veya sözünü sakınan biri değildi. Geldiği yerde Epfhilya da aynı bu özellikleri ile tanınırdı. Fazla arkadaş edinememişti o yüzden.

Fotoğraf makinesinde işe yarar tek bir kare poz yoktu. Zebulun’u, diğer masalarda ki içkileri kafasına dikerken ve insanların arasında agresif bir ruh halinde dans edip, zıplarken çekebilmişti. Genel raporu için kullanışlı değillerdi. Schopenhauer’in beklediği tarzda şeyler değillerdi. Onun ne istediğinden de pek emin değildi aslında.

Sıkıntıyla çevresine bakınırken o anda başka bir şeyin farkına vardı; Zebulun’u izleyen yalnızca kendisi değildi. Saha görevine çıkmış meleklerden bir diğeri, elinde bir yığın broşürle hemen köşede onu seyrediyordu. O broşürlerden biri büyük bir olasılıkla Zebulun için hazırlanmış olmalıydı. Babasının favori çözüm-yanıtlarından en başta geleniydi. Melek Ephfilya’yı küçük bir baş hareketiyle selamladıktan sonra gözlerini yeniden Zebulun’un üstüne dikti. Çoktandır beni fark etmiş olmalı diye düşündü Ephfilya.

Babasının Zebulun için başka planları olduğu açıktı. Gerçi bu başkalık, yöntem açısından diğerlerinden bir farklılık taşımıyordu. Ortalamanın üzerinde bir zekâya hitap etmiyorlardı ve hiç yaratıcı değillerdi. Üstünkörü hazırlanmış ve geçiştirmeye yönelik sığ cevaplardı. Bu yüzden Schopenhauer’in kendisini kayıt dışı olarak görevlendirdiği çok barizdi. Onun önerilerini dikkate almayan babası yüzünden ortada Zebulun üzerinden oynanacak iki farklı plan vardı ve biri mutlaka gerçekleşmek zorundaydı.

Ephfilya biraz heyecanlandı ve ürperdi. Şimdi bu göreve her zamanki dikkatinden daha fazlasını vermesi gerektiğini anladı. Kendisini mücadeleye hazır ve istekli tutması gerekiyordu. Schopenhauer’in bile özel ilgi ve alakasına nail olmuş bu adam, şimdi gözüne daha karizmatik, etkileyici ve yakışıklı biri gibi görünüyordu.
(...)

0 y o r u m :: KUTSAL KASE'NİN EREKSİYONİST BEKÇİLERİ

Yorum Gönder