gecen arabalar

el bombası görünümündeki pet şişelerde zemzem suyu satıyorlar; onlar da alıyorlar, sokakta…
*
odalarda aşk hakkında konuşuyor, her şey hakkında konuşuyor ama aslında sadece konuşmayı seviyorlar: dram manyağı olmuş televizyonla beslenmiş deforme bakışlı abiler, ablalar işte… bir tanesi ağlamak, ölmek, parçalanmak istediğini söylüyor; oysa tek gözü kapıda; tek doğru, hem de yeni, pırıl pırıl bakış açısı hafif ıslak…
*
şüphesiz her şeyi unutuyorum; tekrar baktığımda aynı şeyler gerçekleşiyor ama ben ilk defa izliyor gibi ilk defa etkileniyor gibi bakıyorum; böylesi, daha da heyecan verici! oysa, dizime oturmuş sakallı bebeğin küflenmiş saçlarını okşarken gülüyorum ve sıkılıyorum ve uyuyorum ve duş alıyorum ve elbette daha bir sürü dikkat dağıtıcı şey yapıyorum… doğal olarak, şunu gözden kaçırmamak gerekir: tanrı bile bir açığı kapatıyor, onu tanıyanın, onunla ilgilenenin bir işine yarıyor! yine de sadece kendim için yapmam gerekenler var: misal cenazende yapacağım konuşmayı hazırlamalıyım: tüm gözler üzerimde olacak!
*
herkes bir şeylerle uğraşıyor, bir yere çentik atıyor: varoluşun ses kayıtları, flaş patlamaları, “çat diye çarptı kemik sesi geldi!” diye özetleniverecek anılar!
*
kim kime “düm teka” işte: geçen arabalara bakıyorum, internet aracılığıyla tanıştığım kadın (donna) ve daha ilk buluşmamızda “i am no cyber whore” diyor, sigarasını nasıl tuttuğuna dikkat ederek, dişlerini göstererek gülüyor, yoo asla sen asla öyle bir kişi değilsin; ne işim olur lan orospuyla diyorum, şakalaşma işte, ama “whore” kalmış ne yapsan da tekrarda, aklı karıncalandırıyor, üzerilerinde “whore” yazılı kırmızı t-shirt’ler giymiş milyonlarca karınca nöronlardan parça koparıyor; maksat kraliçe karıncaya hoş görünme!
*
işte herkes bir şeylerle uğraşıyor; geriye kalan herkes de karıncalarla! karıncalar su içer mi? "deniz o kadar durgun olduğunda, denizden bile!" pekala, bu konuda konuşmuş olduk, şimdi günlük ıvır zıvır sorunlarda izini sürelim karıncaların, bakalım ne kadar uygun gelecek? şaka yaptım; elbette karnımız fabl’a tok!