İÇBÜKEY YAN(IL)sıMA (2/3)

birinci bölüm burada
ikinci bölüm burada başladı)
bir süre ne diyeceğini bilemedi …

“ ama ben {içeri} de huzurluyum … aydınlıktan uzak bir ışık da olsa; ihtiyacım kadar olanını bana sağlıyorsun ve bu kadarı bana yetiyor … neden … gölgenin içinde ki bilinmezlik bu kadar önemli olsun … ”

“ … ”

“ yine öfkeli gözlerini diktin bana! ”

“ benim sayemde sahip olduğun … kendi bedenini bile zar zor sığdırabildiğin bu kurtarılmış bölgeye, nasıl olacak da huzurunu sığdırabileceksin Hezekel!bu minimal avuntu senin için yeterli mi? ”

“ neden olmasın ki!daha fazlasını istemiyorum … ”

“ sorgulamalısın Hezekel, yüzleşmelisin! ”

“ bunu yapmayı istemediğimi söylüyorum, anlamıyor musun? ”

“ sen bunu yapmayı her şeyden çok istediğini anlamıyorsun … ”


“ neden … neden bana bir şeyler yaptırmaya çalışıyorsun ki … benden ne bekliyorsun?”

“ her yerde karşına çıkan … gözünün çarptığı ve sende yoğun bir tanıdıklık hissi uyandıran kalıntıların … keza anıların … hemen hepsinin senden kopan, ayrılan, ayrıştırılan, ayrıştırdığın parçalar olduğunu fark etmeni istiyorum. ”

“ benim, benden ayrılan bu kadar parçayı yığacak yerim yok. ”

“ elbette var … herkesin vardır … herkesin yüreğinin karanlığında yeteri kadar yeri vardır.bu kalıntılar zaman geçtikçe küflenmiş sırlara dönüşür; yaşamayı zorlaştırdığında ise sırlar yüreğin karanlıklarına gömülür … ”

“ öyleyse bunlar nasıl sırlardır; neden kendimizden uzaklaştırıyoruz?onlara katlanamıyor muyuz … biraz tahammülü hak etmiyorlar mı? ”

“ Hezekel, kimseyi bu yüzden suçlayamazsın … bak, edimsel tercihler kolayca açıklanamayabilir, sen yalnızca kendi tercihlerinden doğan sonuçların sorumluluğunu üstlenmelisin … daha ötesini değil! ”

“ biliyor musun El Aynası … bazen seni dinlerken … karşımda Ötedost’u görür gibi oluyorum … ”

“ ?!! ”

“ … ”

“ demek öyle … nereden kuruyorsun bu empatiyi? yani onunla benim aramda. ”

“ bilmiyorum … sanki kelimeleriniz değil ama sözünü ettiğiniz konulara hakimiyetiniz ve inancınız neredeyse aynı benzerlikte de ondan … anlatabildim mi? ”

“ hmm … onunla neyi konuştun Hezekel? ”

“ ne? ”

“ ne konuştun onunla? ”

“ hah! bu soru çok saçma! Sen de gayet iyi biliyorsun; Ötedost’la aramda çok öncelere dayanan bir geçmiş var ki seni bulmamdan daha önceki bir maziden bahsediyorum … tabi ki her konuda birbirimizi dinlemişizdir … neden kızdırıyor bu durum seni? ”

“ bak … {içeri}de senin yanında olan ve seni daima kollayan benim değil mi? ”

“ bunu inkar etmiyorum zaten … ne demek istiyorsun? ”

“ cebinde taşıdığın hala benim, değil mi Hezekel? ”

“ … ”

“ … ”

(Devam edecek)

0 y o r u m :: İÇBÜKEY YAN(IL)sıMA (2/3)

Yorum Gönder