hadi ayrılalım

zaman ve avcı:?
koşma! ter içinde kalmışsın. evet aşağı indi... metro sakindir şu saatlerde. çıkkar tabbancanı çabuk! ah pardon, çıkarmış hatta ateş bile etmiştin di mi? bunun ayrımına varamamış olmam mı kötü yoksa unutmuş olmam mı? bir silahın ortaya çıktığını görmek bile bir şeydir ama sen hatta o-hoo ateş bile ettin! tamam ben her şeyi halledeceğim sadece biraz yorgunum... kurşun onun şeyini, omzunu, evet omzunu, sıyırmıştı... şimdi ne yapacaksın, aferin yerdeki kan damlalarını takip et... en aşağı kadar inmiş galiba?
bak, sütunun dibinde durmuş çünkü orada kan daha yoğun. eğil ve parmağınla dokun kana... bu görüntüne bayıldım. parmağının ucuyla kana... gerçekten çok heyecan verici! tadına bakma sakın, her şeyi mahveder bu. tamam şimdi gittiği yüne doğru başını çevir... şahane! av ile avcı! ne kadar da güçlü görünüyorsun... kapana kıstırdın onu... dikkatli ol; ve damlaları takip et. zaten bunu yapmıyor muydun?
kanıyla iz bırakması kendi kendine ihanet.
ne kadar da yakın aralıklarla damlamış. yorulmuş?
bu da ne!
şimdi tabancayı tuttuğun elini başına götür ve namlunun ucuyla başını kaşı çünkü ne halt yiyeceğini bilemiyorsun. hah! sen orada kal bir süre, benim bir iki küçük işim var...
sütunun dibindeki kan birikintisinden itibaren dokuzuncu kan damlasından sonra, yani onuncu kan damlasında bekliyorsun. hatta dondun kaldın diyebilirim. çünkü o kan damlasını merkez alan her biri 26 santimetre uzaklıkta yedi kan damlası var, yedi ayrı yöne ilerleyen. sen şimdi orada öylece dur. tabancalı eli kafasında şaşkın öfkeli adam heykeli ol. artık beni ilgilendirmiyorsun; ben şimdi şu yedi cücelerle ilgileneyim. eh ben yediye ayrılabilirim ama sen de ayrılmaya kalkarsan işin ucunu kaçırırız... her neyse; bu kadar yeter.


zamansız av:?
1/7
nefretimle dişlerim iç içe geçip yuvarlandılar, sarı çizginin ötesine. yüksek voltaj elektrikli rayların arasına saklandım.

2/7
komik bir fıkra gibi kanalizasyona karıştı umutlarım ve midem. denize doğru pis bir yolculuk başladı; değil mi denize?

3/7
erdemlerim aklım ve zıpladılar reklam panosundaki kocaman cep telefonunun ardına. gizlesin beni her türlü diyalog şansı.

4/7
tembelliğim ve bacaklarım atmak istediler kendilerini sokağa... ikişer üçer çıktım yürüyen merdivenin basamaklarını.

5/7
intikam duygum ve gözlerim baktı geriye ve kan damlalarını takip etti. vurulduğum anla hesaplaşmaya zamanım olacak mı?

6/7
saldırganlığım ve yumruklarım kayboldu metronun karanlık tünelinde... kim unutur ki şöyle orta boy bir demir sopayı şurada bir yerde?

7/7
dürüstlüğüm ve kalbim tünel kazdı, metroya doksan derece muhalefet! geçmiş günlerin kurtçukları parmaklarımı ısırdı.

zaman:
buna izin vermemeliydim. ama sadece izlemek istedim. yedisi de kayboldu; diğeri metronun delisi olsun bana ne!
oradan uzaklaşıp başka birini aradım; bakalım ne olacak diye.

0 y o r u m :: hadi ayrılalım

Yorum Gönder