İÇBÜKEY YAN(IL)sıMA (ek: 6)

bedeni,
damarlardan pompalanan kanla
ağır ağır şişerken:
yükseldiğini hissetti
yavaşça …
ortasına doğru süzüldü
hiçliğin
veya niteliği yalnızca
nitelendirilmekle değişen
dinamiksel boşluğun …
ayak tabanlarından dökülen irin,
koparılıyormuş hissi uyandıran
kaldırılışına inat
sanki onu tutan son bağlardı
manevi alışkanlığına.

yükseldiği boşlukta
onu kavrayan kılcal damarlar,
ani ama bu kez bilinçli
bir düzenlilikle
birbiri üzerine dolanmaya
ve kısmen şekilsiz,
orantısız kıvrımlar oluşturma
çabası içerisine girdiler !

milyonlarca uçuşan kırmızı şeritler
dolanıyordu çevresinde !
şüphesiz
vücudunu delip giren
ve onu besleyen
damarlar haricinde …

nihayet
telaşlı bir düzensizliğin
hakim olduğu,karmaşık
fakat bilinç kokan
planlı oluşum yavaşlarken
sona doğru;
yüksekte asılı duran,
yapısal çarpıklığın
eşsiz bir örneğiydi …

iğrenti veren oyukları
ve sert, keskin
köşeleri hala
sonsuz sayıda kıvrılıp,
birbirine dolanan kılcal damarlar tarafından
biçimsel olarak
detaylandırılırken;
şekli ve tedirginlik veren yapısı,
korkuyla karışan bir huşu ile
yüceltilmiş mitolojik
değerde eski bir tanrının,
yüksek huzuruna layık
benzersiz bir tahtı
andırıyordu …

kesikler ve yarıkların
kapladığı vücudu,
bu güruhun tam ortasında
kısmen bükülmüş
ve kolları yanına açık
kavranmışken;
bileklerine dolanan damarlar
gerilerek sıktılar
acımasızca ve açmaya zorladılar
avuçlarını …

parmakları,
basınca dayanamayıp
kendiliğinden açılıncaya dek
direndi …

gözlerinin önünde
ve üzerinde asılı durduğu
biçimsiz tahtının
oluşturulduğu yöne bakan
etten duvar üzerinde,
aniden ince bir kan sızıntısı
ve o kanın içine karışan
bir miktar
irin akıntısının öncülüğünde;
dışa doğru kabararak
yarılan,
tiksinti uyandıracak ölçüde
çürük kokan,
dairesel ebatlarda
yeni bir yaranın açıldığını
fark etti !

(Devam Edecek)

birinci bölüm burada
ikinci bölüm burada
üçüncü bölüm burada

0 y o r u m :: İÇBÜKEY YAN(IL)sıMA (ek: 6)

Yorum Gönder