Hilebaz Tanrılar Ve Üzgün Soytarılar-Başlangıç

Bir zamanlar varmış diye başlar ya bütün hikayeler.Benim hikayem hiç olmamış ile başlayacak.Ve olacak diye bitecek.Ama bunu anlam karmaşası yaşanmasın diye eski usülde yapacağım,açıkcası nasıl yapacağımı ben de tam olarak bilmiyorum.Ama pratik mükemmel yapar eh..

Şimdi anlatacağım hikaye aslında bir hikaye değil.Bu gerçek bir yaşanamamışlık öyküsü.Belli bir kimse tarafından değil,ancak hiç bilinmeyen ortak bir karakter tarafından.Yaşadığını iddia eden tüm erkek ve kadınlar,öldüğünü kabullenmeyen tüm cesetler,küller,et parçaları ve portakaldaki DNA ile ilgili.

Bölüm 0-Bilincin Yaratıcısından Koparak Onu Yaratması

Parlak ve sıvımsı bir karmaşanın içinde yüzüyordum.
Sıvı dediğime bakmayın,bir kez olsun ıslandığını hatırlamıyorum.
Mutluluğun ne olduğunu bilmiyordum,kimse bana sormamıştı da zaten.
Bazen gecelerden geçerdim,soğuktu ama derim soyulurdu sıcaktan.
Benekler gibiydiler,benim değerli ülkemde.Volkanlar gibi patlayıp ışığımı yakarlardı.
Zaman henüz yoktu,kendinden bile habersizdi.Ben ne idiysem oydu,ki ben hiçtim,hiç olmayı istemiştim.
Uyanman gerek dendi bana,uyanmak nedir bilmezdim.Rüya gördüğümü düşünyordum hala,ta ki doğmak neymiş anlayana kadar.
Volkanlar çoğaldılar,önlerindeki her şeyi içlerine benzettiler,ışıktan okyanusum bir çamur yığınına dönüşmeye başlamıştı.
İstemek nedir bilmezdim,sonradan öğrendim ki,ben onlara benzemek istememişim.
Damarlarında eriyik gecelerin aktığı bu cisimsiz şeylerden korkmuşum.
Gücüm yettiğince yüksepe zıpladım,
Hayal edebileceğim kadar aşağı düştüm.
Artık ondan kurtulmuştum,ama oralarda bir yerde olduğunu da biliyordum.
Beni bulmak için geri döner miydi acaba?
Beni kendine katmak için rüyalarca uzaktaki bu mavi bilyeye uçar mıydı?
Onu asla unutmamaya yemin ettim,çünkü bir zamanlar tek bildiğim şey olan sevgi oydu.
Artık nefret olabilirdi,doğmayan bir güneş olabilirdi,çöllerin ardındaki hayaletlerin çığlığı,
Ama o bendim,artık o bendi...
Yaratıcımı ben yaratmıştım,o artık yoktu.Ben ise buradaydım.

0 y o r u m :: Hilebaz Tanrılar Ve Üzgün Soytarılar-Başlangıç

Yorum Gönder