Ne Diyordum Ben?

...
Tamam hatırladım.
Sıkıldığımı düşündüğümde,o gitme isteğim artıyor.Bulunduğum mekanın değişmesine gerek yok.Kafam burdan çıkıp gitsin istiyorum sadece.Dün gece buralarda değildim.Epey bir uzaklara gittim,sanırım...Belki de birkaç adımdı,unuttum.Ama şunu biliyorum ki,gidiyordum.

Vücudumu tanıdık kaldırımlara basmaya zorlayan ağırlık da biryerlere gitmişti herhalde,rastlamadım ona.Bana ait olan dudaklar açılıp kapanıyor,arkalarından nanik yapar gibi bir an görünüp yokolan dil de hiç durmadan kıpırdıyordu.Onlar anlatıp durdular.Ben sessiz kaldım.Zaten ne zaman konuşmayı kesebilsem,o zaman daha çok anlaşılıyorum.

İçki şişesini,kurutma makinesindeki eski bir cift çorap misali döndürüp sarsarken içindeki köpükler yükselmeye başladı.Hatta sonunda ağzına dayandılar,onları bir sınırda tutabileceğimi sanmıştım,ancak taşıp bana ait olan ellere bulaştılar.Eller de...ne yaptılar sonra hatırlamıyorum.

Gözler dolanıp durdu duvarlar arasında.Baktılar kendilerine benzeyenlerin içine içine.Ben bir şey göremedim maalesef.Ne zaman baksalar göremiyorum.Dolayısıyla artık bakmayı bıraktım,gözler açıldıkları zaman işe yarar şeyler,o iki çukurun içinden içime akacak ne de olsa.Refleksler bunun için değil midir hem?

Refleks demişken,onlar da yoktu ortada dün gece.İçinde tıkılıp kaldığım,kan ve kemikten yoğrulup,duygularla süslenmiş bu kafesin,ne kadar debelenirsem debeleneyim devrilmemesinden bıkmıştım.Devrilmedi belki ama,bu sefer çok yaklaştı.Umuyorum ki bir sonraki sefere başına geleceklerden endişelenip beni bu kadar sıkıştırmaz artık.

Sonra bir de küp küp dizilmiş taşlardan yollar vardı.Ayaklar aralarına girip burkuluyorlar,işim yokmuş gibi bir de yırtılan dokunun küstahça tantanasını dinliyorum!Neyse ki dün o küpler aralarında anlaşıp çekiştirmediler atılan adımları.Yoksa,bir kere de rahat bırakalım şunu mu dediler,bilmem ki...

Yürü yürü yürü-aydınlıkta buldum sonra kendimi.Kulaklara gelen müzik hoş gibiydi.Dönen merdiveni de,değer yargıları kıvrılıp duran,en sonunda da kendi kuyruğunu ısırıp sızlanan canlı karikatürleri getirdi aklıma.Boyun esnedi,saçlar döküldü ve gözler,yüzünde salakça sırıtmasıyla nefes alıp veren tipi gördüler aynada.Dün gece farketmemişim,şimdi düşününce aklıma geliyor.Sanki ölmüş de gömmeyi unutmuşlar,o da buna gülüyor gibi bakıyordu.Gerçi halinden çok memnundu...

Eriyik altını içince iyice buharlaşmış olan kafamı toplama gereği duymadan,bana ait olan ağızdan boşalan kahkahaların eşliğinde ayağa kalktım.Aydınlık yerde işe yeni başlamış garson çocuğa da kırpılmadan göz kırptıktan sonra gözler,gene gecenin soğuk nefesinin inatla sırtımdan aşağı kaymaya çalıştığı sokağa çıktım.

Ve sonra uyku tulumu ve birsürü beyaz yastık ve rüyalar ve sıcaklık ve yuvarlanmalar ve birbirine girmiş kirpikler ve ağzımda bugüne dair bir hatıra tadı vardı.

(Küçük patatesin kocaman yaprakları var! :) )

0 y o r u m :: Ne Diyordum Ben?

Yorum Gönder